İnfertilite Tedavisinde Başarı

Doğurganlık çağındaki nüfusun % 15’ ini etkileyen infertilite, zamanında ve tecrübeli ellerde uygulanırsa tedavisi mümkün olan bir problemdir. Tedavide gebeliğin sağlanması açısından bazı önemli anahtar konuları özetlemek istiyorum:

Zamana Karşı Yarış

Tüm infertilite tedavilerindeki başarı oranını belirleyen en önemli faktör kadın yaşıdır. Bu nedenle tedavi için konusunda tecrübeli bir klinisyene mümkün olan en kısa zamanda başvurmak, başarı için birincil önemdedir.

Kadının biyolojik yaşı asıl belirleyici faktördür. Doğduğu anda maksimum yumurta kapasitesine sahip olan bir kadın, 30 yaş civarında bu yumurtalarının yaklaşık % 90’ ını kaybetmiştir. Kadınlardaki doğurganlık, menopozdan (çoğunlukla 45-55 yaş civarında ) 10 yıl veya daha da önce ciddi olarak azalmaya başlar.

Bu nedenle; ekonomik, sosyal veya modern yaşamın getirdiği diğer birçok kompleks nedenden dolayı kadınların gebe kalma zamanlarını ileriki yıllara ertelemeleri, telafisi mümkün olmayan durumlarla sonuçlanabilir.

İdeal Kiloda Olmak 

İdeal kilodan az veya fazla olunmasının infertilite ile ilişkisi saptanmıştır. Bu nedenle tedavi gören kadının ‘‘ Vücut Kitle İndeksi ’’’ ni bilmesi ve buna göre de olması gereken kilosuna gelmesi çok önemlidir. Bu anlamda sağlıklı diyet uygulamaları ve sporu yaşamın bir parçası haline getirmek, gebe kalmak ve sağlıklı bir gebeliğin devamı için anahtar önem taşır.

Zararlı Alışkanlıklardan Kurtulmak

Sigara kullanımı tüp ve rahim ağzı-servikste yapabildiği hasarlanma ile infertilite nedenidir. Ayrıca sigara, kadın yumurta rezervini azaltır, normalde yaşla yumurtalıklarda olan yumurta azalması sürecini hızlandırır. Yani menopoz yaşını erkenleştirir.

Stres Yönetimi 

İnfertilite tedavisinde sağlıklı bir fizik ve mental yapı olmazsa olmazlardandır. Stres azaltıcı yöntemler (spor, psikolojik destek, yoga, akupunktur ) bu konuda yarar sağlar.

Doğru Adreste Doğru Tedavi

Gebe kalmak için tedavi olan bir çiftte; cerrahi bir uygulamadan, aşılama (inseminasyon) veya tüp bebek tedavilerine (IVF) kadar hangi yöntemin uygulanacağının seçiminde, çiftin tetkik ve muayenesi sonrası saptanan problemler kadar, klinisyenin bilgi ve deneyimi de anahtar önem taşır. Günümüzde paniğe kapılmadan tecrübeli ellerde uygulanacak modern tedavilerle, şu anki tıbbi uygulamalarda çözümsüz olan durumlar dışında (yumurta elde edilemeyen erken over-yumurtalık yetmezliği, sperm bulunamayan non-obstrüktif azoospermi  olguları gibi) başarı zaman içinde kesindir denebilir.

Yorum yaz